Hayatıma Hoş geldin Can Dostum

kedi hikayeleri

Hayatıma Hoş geldin Can Dostum

18 yıl önceydi Minnoş ile karşılaşmamız. O sene üniversite sınavını kazanmıştım ve Ankara’ya gitmek için bavulumu hazırlıyordum. Ailemde akşama otogarda beni geçirecekti. Her şey hazırdı ve otobüse binmeme saniyeler kalmıştı. Tam otobüse binecekken bir ses geldi. Otobüsün tekerlek yanından geliyordu ses. Fakat çok şükür ki daha hareket etmemişti otobüs. Koltuğuma oturdum ve içimden ya hareket ederse ve bir facia olursa dedim. Aklım hala o minik yavrudaydı. Bir an düşündüm ve hızlıca kalkarak şoföre iki dk bekleyin lütfen dedim. Hareket etmeden otobüs minik yavruyu aldım, bir kutu bularak alelacele içerisine koydum ve otobüsteki yerimi aldım. Saatlerce miyavlayan yavruya bakan birçok kişi sinir olmuşçasına beni izliyordu. Muavine ve şoföre zor kabul ettirdim. Ve 4 saatlik Ankara yolunu tamamlamıştık.

Yurda yerleşirken kutu içerisinde uyumasını bekledim. Daha sonra da odaya sessizce girmiştik güvenlik ve yan odadakiler duymasın diye. Yatağın üzerine bıraktığımda uyanmıştı. Nasıl beslenmesi gerektiğini hiç bilmiyordum. Fakat yeni tanıştığım oda arkadaşım ise çok sessiz biriydi. Minnoşun benimle odada kalacak olmasına karşı çıkmadı çünkü onun da ailesinin baktığı bir kedi ve iki köpeği varmış. Patili canlara alışkın olduğunu belirterek onu nasıl beslemem gerektiğini söyledi. Hemen bir petshop dükkanına giderek ona kedilerin içmesi gereken sütlerden aldım. Kedi anne sütü olarak satılan bu sütü verdiğimde beni annesi sandı. Tırnakları ve patileriyle sanki yavaş yavaş çukur açıyormuşçasına hareket ederek uyuyordu. Her saat neredeyse uyuma ile geçiriyordu. Pek bağırmamaya başlayınca rahat olduğunu anladık. Rahatı yerindeydi. Çünkü 4 saatte bir mama veriyordum.

Minnoşun rahat olmasını sağlayacak bir de kedi yastığı almıştım. Aşı zamanları gelince de yurttan gizlice çıkarıp getiriyordum. Derken süre o kadar hızlı geçti ki. 2 yıl geçmişti bile. Minnoş 2 yaşına gelmişti. Artık ondan kopma imkanım yoktu. Çünkü bir canın sorumluluğunu alıp onunla bir hayatı paylaşmak o kadar önemliydi ki.. Bütün dünyam o olmuştu. Derse gidip hemen eve gelmek için inanılmaz çabalıyordum. Hatta bazı dersler boş geçince okulda durmak yerine hemen Minnoşun yanına geliyordum. Gel zaman git zaman derken bir de baktık ki 4 sene su gibi akıp gitmiş. Okuldan mezun olmuştum. Artık eve dönme zamanım gelmişti. Ailem hala bilmiyordu Minnoşu. Çünkü derslerime zaman ayıramam ve gereken önemi gösteremem diye  telaş yapacaklardı.. Bu gibi durumlar yaşanmaması için de aileme söylememiştim. Minnoş benim her şeyim olmuştu.. Onu sanki herkesten koruyor gibiydim.. Kimsenin onunla ilgili olumsuz düşüncesi bile olmamalıydı.. Çünkü o benim kızımdı artık..

Bir canı sahiplenmenin sorumluluğu da bu kadar önemliydi.. Onu öylesine yanıma almamıştım.. Ona en iyi şekilde sorumluluğum gereği her şeyi yapmalıydım. O benim karşıma çıkmıştı ve beni koruyucu meleği ilan etmişti.. Onu yarı yolda asla bırakamazdım.. En sonunda İstanbul’a geldik. Tabi kızımla birlikte gelmiştik fakat ailem halen bilmiyordu. Eve geldim ve ailem beni kapıda görünce o kadar çok mutlu olmuşlardı ki! Kaç yıl okulun bitmesi için bana hep destek oldular. Fakat asla ailemin yüzünü kara çıkarmadım ve Minnoşun desteği sayesinde derslere daha iyi bir moralle giriyordum. Ailem beni kapıda görünce elime baktılar ve Minnoş kutunun içindeydi. Biraz şaşkın bir bakıştı ama bir arkadaşımın kedisi zannettiler. Benim babası olduğumu bir türlü kabul edemiyorlardı sanki.. Fakat kutuyu açınca Minnoşun güzelliğini görünce herkes susmuş onu izlemeye başlamıştı..

Babam kucağına aldı ve sevmeye başladı.. Daha sonra da annem almak istedi.. Derken kardeşim, evde beni karşılamaya gelen teyzem ve yeğenlerimde aynı şekilde onu sevmek için paylaşamıyorlardı.. Sevgi buydu işte herkesin çıkarsızca ortaya koyması ve paylaşmasıydı önemli olan.. Bizim ailemizde de bu durum mevcuttu. Çok mutluydum, onun bu kadar çok sevilip paylaşılamayan olması beni daha da mutlu ediyordu. Bu sebeple de her geçen gün benim için daha güzel ve daha anlamlıydı. Bu mutlulukla ve içimin rahatlaması ile Minnoşu aileme bırakıp işe girdim. Gündüzleri annem ve babamla zaman geçiriyordu. Akşamları ise benimle oynayıp uyuyordu. Derken Minnoşun cama gelen bir patili canla miyavlaştığını fark ettim. Her gün sıklaşmıştı bu sohbet.. Kış aylarındaydık ve çok soğuk bir gündü.. Bir baktım yağmur yağıyor dışarıdan Minnoşun konuştuğu patili can ise camdaydı ama ıslanıyordu.. Hemen içeri aldım. Çok soğuk bir havaydı.. O kadar çok ıslanmıştı ki.. Halbuki herkes bu havalarda bir can alıp evde misafir etse hiçbir zararı olmazdı.. Ailem sese uyanıp salona gelmişti ki içerde gördüklerine şaşırdılar. Minnoş ile arkadaşı birbirlerine sarılıp uyumuşlardı.. Çok soğuktu ve içerisi sıcak olduğu için Minnoşun battaniyesine sarılıp uyumuşlardı. O kadar tatlılardı ki.. Onları ayırmaya hakkım yoktu.. Aileme belirttim durumu ve onu da yanımıza aldık..

Evimiz müstakildi ama apartman da olsa karşı çıkanlarda olsa diretirdim. Çünkü bu canlar o kadar güzel o kadar uysal ki.. Dışarıda birçok şiddete maruz kalıyorlar. Köpeklerinde kedilerinde bu şiddete maruz kalmamaları için insanların çabalaması önemliydi.. Üniversite bitmişti ve işe girdiğim sırada iş yerinde biriyle tanıştım.. Evlenmeyi düşünüyordum. Fakat hayvan sevgisinin olmadığını yaptığı bazı davranışlardan anlamıştım. Ailemle tanıştırdığım sırada Minnoş ve arkadaşı salonda dolaşıyordu. Bakışları bile hayvan sevgisinden o kadar uzaktı ki irkilmişti ve o an hayvan sevgisi olmayan biriyle asla hayatımı birleştiremeyeceğimi anlamıştım. Kararımı Minnoş ve arkadaşı ile yaşama konusunda kararlaştırmıştım. Arada yıllar geçti ve şu an torun sahibi oldum.. Minnoş ve arkadaşının minicik bebekleri olmuştu.

Minnoş ile diğer tatlı patili Maviş çok yaşlanmıştı. Bu sebeple de her konuda dikkat etmeye başlamıştım. Mama kontrolü aşılar ve bakım kalitesi oldukça önemliydi.. Kediler nasıl beslenmeli veya neler yememeli ? Bu tarz konularda da bilgi sahibi olmuştum. Onlarla bir dünya paylaşıyorsak en önemlisi onlarında mutlu olmasıydı… Her zaman mutlu olmaları için elimden geleni yapsam da her geçen gün yeni bir şey öğreniyorum. Öğrenmek sevginin sınırsızlığı kadar sonsuz.. Bu sebeple de bana kattığı sorumluluk duygusu için Minnoşa ve Mavişe çok teşekkür ediyorum..  Şu an kalabalık bir aile olduk.. Babam annem, kardeşim, Minnoş Maviş ve yavrular ile o kadar kalabalık bir aileyiz ki.. Üniversiteye giderken otobüs garında tanıştığım patili canım ile hayatım bir anda değişti..

 

İşime ve hayatıma daha iyi konsantre olarak hayallerimi gerçekleştirmenin verdiği mutluluk inanılmaz güzel.. Birçok konuda daha anlayışlı ve daha vicdanlı yaklaşıyorum. Dışarıda gördüğüm canların yanından geçip gitmiyorum mesela… Her gün minnoş ile onlara mama taşıyor sorumluluk bilincimizi unutmuyoruz.. Bu sebeple de hayatımın en önemli dönüm noktası dediğim gün Minnoş ile olan karşılaşmam oldu.. Ailemin de sevip destek vermesi bakmam konusunda oldukça önemliydi.. Üniversitede ki oda arkadaşıma da çok şey borçluyum.. O olmasa nasıl bakılması gerektiğini bilemeyecektim..  Mama konusunda ve bakımı için neler yapmam gerektiğini bana her zaman yineledi.. Şu an Minnoş ve Maviş sağlıklı ise bunun sebebi oda arkadaşım sayesindedir. Çünkü yanlış hareket etmeden doğru bir şekilde bakmamı sağlaması benim için çok önemliydi.. Herkesin bu kadar güzel bir can sahiplenmesi gerekiyor ki onlarla yaşamanın güzelliklerini anlayabilsinler..

Etiketler: kedi hikayeleri
Nisan 14, 2022
Listeye dön
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR